G E N
  Sizin Gönderdikleriniz
 




Sizde eserlerinizi bizlerle paylaşmak isterseniz "nedim_gurbuz@hotmail.com" adresine yollayabilirsiniz.
Paylaşımlarınız için teşekür ederim.



nedim

bugün de güneş kaybolup gitti
tıpkı beni bırakıp gittiğin gibi
gün yine doğacak biliyorum ama 
benim için aşk artık bitti
                                     Kübra Çere 

nedim
umut var

eğer vazgeçilmez denen günler geçip
vazgeçilmezler bırakılıyorsa
karanlık geceler bitip 
ardından güneş gülümsüyorsa  
umut var demektir
            
kışlar bahara dönüyorsa
gözyaşının yerini gülücükler alıyorsa
özlemler vuslata eriyorsa
umut var demektir
  
hüzünden sonra mutluluk varsa
sevgi kendini unutturmuyorsa
en önemlisi de yüreğin hala çarpıyorsa
umut var demektir
                                     Kübra Çere 

nedim
................................

Tenha bir sokak gibiyim
Islıklar bende çalınır
Serseri adımlar bende
bende yaşanır
Yalnızlıklar...


Küfürler hep bende edilir
Benim son durak
Şarkı söylerim ben kendime
Duyan kendine alır
Ben ağlarım
Duymaz kimse sesimi
Kimse şarkı söylemez bana
Kimse bilmez ne çok istediğimi


ve aşk yoktur hiç yaşananlar küçük oyunlardır sadece 
                                                                                     Gülden KOCAMAN
nedim
..................................

rüyalarımda hep sen vardın uyanamadım uyanmak istemedim
öptüm kokladım seni doyamadım ellerini bırakmak zor geldi
ağladım resimlerine bakıp bakıp düş kurdum gözyaşları akıtıp
nefret ettim yine sensizlikten ölüm gibi tıpa tıp
ama olsun seviyorum seni yine ben
özlüyorum yine ta derinden yalnız
kalsam da buralarda güç alıyorum masum gözlerinden
ama olsun seviyorum yine seni ben
özlüyorum yine ta derinden
yalnız kalsam da buralarda
güç alıyorum masum gözlerimden
gel artık çıkar beni karanlıktan
uzat artık uzat bana ellerini

kurtar ne olur kalbim senin
yar ayırma benden gözlerini
özlüyorum seviyorum durmaksızın
artıyor sevgim günden güne
çıkıp geleceksin diye ansızın
bekliyorum her gün seni ben
ama olsun seviyorum yine seni ben
özlüyorum yine ta derinden
yalnız kalsam da buralarda
güç alıyorum masum gözlerinden

bazı sözler bizi derinden etkiler.... 
                                                                                     Gülden KOCAMAN
nedim
Gözlerin

Yağmurlar öperdi yanaklarımdan
Sen yoksun diye
Kimler bırakıp gitti
Martılar bile ağladı arkandan
Seneler okşadı saçlarımdan
Kıskanırdın sigaramı
Hiç düşmezdi diye dudaklarımdan
Saklardın her seferinde
O iki kelimeyi
Belki şımarırım diye ,kulaklarımdan
Sana koşmak istedim
Prangalar tuttu ayaklarımdan
Sen yoksun yine
Elimde bir kadeh şarap
Aklımda son sözlerin
Kadehler değil beni sarhoş eden
Beni sarhoş eden gözlerin...
                                                                                     Gülden KOCAMAN

nedim
MAVİ BİR ÖLÜM

Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Senin kim olduğunu en çok bilerek

İsyankâr zambakların çılgın nilüferlerin

Dörtnala açan kiraz çiçeklerinin

Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Sarı bir hüzün kızıl bir gurur

Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana

..........

Sana oklardan değil yaylardan bahsedeceğim

Gülün dikeninden değil

Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım

Topraktan söz açacağım

Akan su gelmeyecek kelimelerime

Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim

...........

Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Bilmek istemeden

........

Alaattin'in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi

Ve ne dilersem dilememi isteseydi

Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim

Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece

Hayatta bir şeyden vazgeçmek lütfedilseydi

Bedeli her şeyim olsa bile

Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim

Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi

Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de

Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki

Tek geride kalmış hesap benim için

Bu dünyadaki tek yük

Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek

Kürek mahkûmu için kürek neyse

Benim için de sana seslenmek o

Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu

Öbür yandan bileklerimden sızan kanların

Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu

Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim

Atalarım bana kadınlara gökyüzünü

Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler

Sen kürekleri yağlı urganları

Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun

Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak

Göstermek istedim

Rüzgârla şişen beyaz yelkenleri

Ama senin vaktin yoktu

Ben bunu hiç anlayamadım

Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki

Bazı kadınların beyaz apoletlerden daha çok

Siyah apoletleri sevebileceğini

............

Sana sesleniyorum

Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına

Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor

Kürekleri bırakamıyorum

Önce yücelttiğin sonra terk ettiğin aşkın onuru için

Kalemi bir an elimden düşürmüyorum

Ankara Kalesi’nin önünde

Sana sesleniyorum

.............

Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin

Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm

Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı

Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim

Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun

Ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık

Seviyorum seni ama dedin

Hoşça kal diye ekledin

Şimdi gitmeye mecburum

Belki yine gelirim, umarım gelirim

Son söz oldu

Cennet ve cehennemin dillerini

Savaş naralarını ve aşk şiirlerini

Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım

Senin sözlerinin anlamını öğretmediler

Hiçbir şey söylemeden gittin

Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim

Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana

Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın

Yine yeniden sadece sana sesleneceğim

Müebbet bir aşk dışında

Bildiğim tüm duygularımı terk edeceğim

Sana sesleneceğim yine

Seni sadece kuru bir sevgiyle değil

Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla

Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun?

Mütevazı bir sevgiyle değil

Küstah bir aşkla sevdim seni

Ben Osmanlı gibi

Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken

Ölen köprülerin ülkesindeki Venedik’teki son sancağı

Kışın üşümemek için şal yaptın kendine

Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde

Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa

Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de

Sana inanırım bilirsin

Zamanla unutursun demiştim

Niye daha derinleşiyor öyleyse

Derinleşiyor özlemin

Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları

Coşturuyor ayrılık sözlerin

Öfkelerimin kararlılığını

Aşka katık ederek konuşacağım

Bedenim bu dünyayı terk edene kadar

............

Öyle sanıyorum ki

Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için

Benden uzun yaşayacaksın

Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne

Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin

Küstah bir aşkla seveceğim seni

Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan

Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edeceğim

Ömrün geri kalınında

Sana sesleneceğim yine

Ben seni Beyrut gibi sevdim ama

Sana ne Mağribi ne de Manhattan’ı anlatamadım

Bağdat ve Şam'ı işgale yeltenmişken

Venedik’ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı

Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Senin kim olduğunu en çok bilerek

Kavmimin bana vaat ettiği tüm aşkları terk edeceğim

Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım

Bu dünyayı terk etme müjdesi gelene kadar

.........

Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke

Hüznün beni aşan taşkınlığını

Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını

Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını

Anlayabilseydin

Anlatabilirdim sana

Seninle yaşanan bir aşktan sonra

Ayrılığın ölüm bile olsa

Mavi bir ölüm olacağın
                                         Ömer ÇELİK
nedim
....................

bir yaz günü bedenim titreyip
kalbim can çekişiyordu
çünkü sen çekip gidiyordun
ve beni ardında öylece bırakıyordun
             
 
sen giderken ağlıyordum sessizce 
fark etmedin bile hıçkırıklarımı
o kadar kararlıydın ki gitmeye 
arkana son bi kez bakmadın bile
              
 
hep dönersin diye bekledim
umudumu hiç kaybetmedim
anladım sonunda boşa kürek çektim
biliyorum artık dönmeyeceksin

                                     
Kübra Çere 
nedim

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
  Bugün 12 ziyaretçikişi burdaydı!



ANA SAYFAN YAP

Sık Kullanılanlara Ekle

html Kodları

nedim

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol